Zamanı Yenmek İstiyorsanız Yazmakla Başlayın
“Cebinde bir kalem varsa, büyük olasılıkla bir gün onu kullanmaya başlamak gelecektir içinden. Çocuklarıma hep söylediğim gibi, işte ben böyle yazar oldum.”
Kırmızı Defter, Paul Auster.
Teknoloji ve bilim ne kadar ileri giderse gitsin zamanı yenemiyoruz. Zaman daima kazanan taraf oluyor ve biz ise insanoğlu olarak bu savaşı kaybetmeyi kabullenmiş durumdayız. Yenemeyeceğimiz bir rakibimiz olduğunu biliyoruz.
Zaman gerçekten yenilmez midir peki? Johann Wolfgang von Goethe, Genç Werther’in Acıları romanını yazdığında 25 yaşındaydı, yıllardan 1774 yılıydı ve romanı iki haftada yazmıştı. Aradan geçen 2 asırdan fazla zaman içinde ne Goethe, ne de yazdığı roman kıymetini hiç yitirmedi. 1774 yılında bir kitabı yazmak, yayınlamak ve saklamak konusunda yaşanabilecek zorluklar ise herkes tarafından kolaylıkla tahmin edilebilir. Goethe romanını kaleme almamış olsaydı, aklında tutmuş veya arkadaşlarına biraz bahsetmiş olsaydı ne olurdu?Şüphesiz unutulurdu ve tarihin fikir çukurunda kaybolmuş olurdu.
Yazmak, kelimelere hayat vermekle kalmaz, zamanı durdurur. Yazan kişiyi ölümsüz yapar. Yazar ölse bile yazdıkları yüzyıllarca insanlara ilham verir.
Bizler tarihin gördüğü en şanslı nesiliz. Çok değil 100 yıl önce insanların şu an bizim sahip olduklarımızın hemen hemen hiçbirisine sahip değillerdi. Isınma Elektrik, evlerde su… Şu an tarihin herhangi bir dönemi ile kıyaslanmayacak imkanlara sahibiz. Bu imkanların başında sahip olduğumuz teknolojiler ve internet geliyor. En şanslı nesil olmamıza rağmen, tarihin en çok şikayet eden ve kendi kendini en çok mutsuz etmeye çalışan nesiliyiz. Oysa şikayet etmenin bize getirisi yok. Onun yerine tarihte yerimizi almaya çalışmamız gerekiyor.
Yazmaya başlamak bizi bir Goethe yapmaz ama yazılı her metin bizi ölümsüz yapabilir. İnternet dünyasında bırakacağınız bir sayfa yazının kimde hayat bulacağı ve o fikrin nasıl bir eyleme dönüşeceği ve nasıl bir kelebek etkisi yaratacağının bilinmesi olanaksızdır. Bu yüzden hepimizin yapması gereken içerik üretmeye başlamaktır. İçerikleriniz zamanla değişecektir aynı insan gelişimi gibi büyüyecek, güçlenecek ve farklı birer kişiliğe bürünecektir.
Akılda tutulan fikirlerin, büyük hayallerin ve insanları etkileyeceği düşünülen kurguların yazıya geçmeden bir anlamı yoktur. Fikirler insanlarla beraber var olur ve sonrasında ise insanlarla beraber yok olur. Bir fikrin kalıcı olması, insanlara ulaşması ve onları etkilemesi için önce fikrin canlanması ve hayat bulması gerekir. Fikir kelimelere dökülürse o zaman herşey mümkündür.
Ne zaman yazmaya başlarsanız o zaman kendi tarihinizi ve yaşadığınız zamanın tarihini yazarsınız. Onları insanların öğrenmesi için paylaşırsınız. Günü gelince kendi yazılarınız sizin zamanınızın tarihi ve hafızası olur. O yüzden yazılan her yazının tarihi ve insani bir rolü olduğunu unutmayın.
“Kimse, denemeden kuvvetinin nereye kadar yeteceğini bilmez.” Genç Werther’in Acıları, Johann Wolfgang Von Goethe.
Teşekkürler
Ferhat Yalçın
Founder at Tomorrow
Bu yazıyı paylaş:
Yorum gönder