Yapay Zeka ve İnsanın Karar Süreci
İnsan zekası dijital zekaya evrimleşmektedir. Dijital zekayı oluşturan bir yapay zeka modellemesi, karar destek sistemlerinde insan yerine geçebilir mi? Yoksa karar sürecinde insan da kendisinin var olduğunu mu sanıyor?
Yapay zeka yazılımları; akıl oyununda insanla rekabette, müzikal bir beste üretmede, hipotez yaratma ve çözmede, doktorlar için hastalık teşhisinde, yargıda karar vericilere destek olmada, şirket satışları ile üretim arzlarının tahminlemesinde, müşteri odaklı kullanım ile özel reklam yapabilmede, askeri bir çok çalışmalarda, tarımsal üretimde vb. yaygın kullanılmaya başlanmıştır.
Bizim ise son yaptığımız çalışmalarla, arazilerin tapu bilgilerindeki koordinatlarına uydudan inerek yaptığımız çizimleri görüntü işleme algoritmalarına dahil edip, uzaktan algılama ile tarım arazilerinin toprak, iklim, sulama, ilaçlama, gübreleme, ilaçlama karşısındaki verimlilik haritalarını çıkarmaya başladık. Ayrıca aynı ürün desenine sahip başka arazilerle karşılaştırıldığında ise arazinin farklı koşullardaki davranışlarını modellemeyi planlıyoruz. Varmak istediğimiz sonuç, tarlanın çeşitli koşullar altındaki karakteristiğini belirlemek ve o tarlada yapılan üretime ait kalite ve verimliliği artıracak tavsiyeler için tahminlemeler yapabilmek. Sonuçta, bir bireyin ve tümevarım da tüm ülkenin tarımsal üretimine ve gelirine etki edecek kararların verilmesini sağlayacak sistemlerin kurulması yine yapay zeka altında geliştirilmiş derin öğrenme algoritmaları ile gerçekleştirilmektedir. Sonuçları bu kadar önemli olan birçok farklı karar sistemi, gerçekten de insan kadar başarılı olabilir mi?
Günümüzde özel sektör ağılıkla olmak üzere, güncel birçok dış değişkenler ile birlikte geçmiş verilerden hareketle kurumlar; gelecek için ne kadar üretmeli, ne kadar satış yapılması öngörülüyor, ne kadar kredi kullandırılacak, müşterilerin sınıflandırılarak reklam politikaları nasıl olmalı, müşteri memnuniyetini nasıl artırılır gibi soruların cevaplarını verebilmek için yine aynı teknolojileri kullanmaktadırlar. Hatta bir çok şirket, odak noktası gereği dijitalleşmelerini sadece yapay zeka üzerine ilerletmektedir. Baudi ve Google arama motorları, Netflix gibi platformlar, sürücüsüz araç kullanımı için Tesla, hastalık teşhisinde Enlitic, Fanuc gibi robotik şirketleri, üretim bantlarında kullanmak üzere Bosch, ayrıca Amazon, Apple, Facebook, Twitter, IBM, Microsoft, Nvidia, Intel gibi önde gelen teknoloji şirketleri de bir çok alanda yapay zeka teknolojilerinden faydalanmaktadır. Artık izlediğimiz her reklam bile bizim davranışlarımızın modellenmesinden kaynaklı önümüze getirilmektedir. Hatta her kişiye farklı olarak… Yeni güvenlik sistemlerindeki kameraların neredeyse artık tümü; kimlik tanıması yapabilmekte, hatta virüs teşhisi için uzaktan vücut ısısı ölçmekten ve metal belirlemeye kadar bir çok konuda yapay zeka teknolojilerini kullanmaktadır.
Yapay zeka teknolojileri artık dijitalleşmenin önemli hatta olmazsa olmaz bir parçası haline gelmiştir.
Peki ya, dijitalleşirken kullandığımız yapay zeka teknolojileri ile kurulan karar destek sistemlerinde kesin bir tahminlemeden söz etmeniz mümkün müdür? Yapay zekanın verdiği kararlar kesinlikle doğru mudur? Her değişkeni ve her durumu öğrettiğinizi varsaydığımız bir modellemede bile bir şeyler hep eksik kalacak mıdır? Ya insan faktörü…
Tahmin ettiğiniz tüm ortam değişkenleri gerçekleşmiş olsa bile, yapay zekanın öngördüğü sonuçlara kesin doğrulukta ulaşılması her zaman güç olacaktır. Yani o sonuçlara göre verdiğiniz karar ve belirlediğiniz strateji kesinlikle tam doğru olmayabilir. Zaten adı üstünde bir tahminleme ve bunun üzerine kurulan karar destek sistemlerinden bahsediyoruz. Yapay zekanın destek olmasını beklemek gerek. Sebebi ise ‘İnsan faktörü.’ Çünkü doğruluk ya da güvenilirlik kavramı insan faktörüne göre değişkenlik gösterebilen bir çıktı olabilir ve her insanda farklı bir sürecin başlangıcını tetikliyor olabilir.
Peki insanı da tahmin ediyor olabilir miyiz? Ya da yapay zekanın verdiği kararın daha doğru olduğuna ikna edebilir miyiz insanı?
Bu o kadar basit değil, elbet. İnsan tahmin edilemez derler, çünkü her insan farklıdır ve her insan ayrı özgür iradeye sahiptir. Ama öyle olduğunu sanılıyor da olabilir. Aslında insanlar verdikleri kararlarda sadece insana özgü duygu ve düşüncelerle karar verdiğini sanıyor olamaz mı? Belki de bu doğuştan manipüle ediliyoruz ve bunun farkına bile varmıyoruz. Toplum, ahlak, din, vicdan, kanun, aile kuralları yanı sıra tecrübe, bilgi, eğitim… Bizim görevimiz insani duygularla vereceğimiz kararları değiştirecek altyapıları sağlamaktadır.
Tüm hayatını aynı şekilde yaşamış iki insan düşünün, aynı ortam koşullarında aynı kararı yine de vermeyebilirler. Ama emin olun birinin seçtiği ile diğerinin farklı seçtiğine yönlendiren bir yaşanmışlık ve/veya altyapı belki de bir yasa vardır. Bu davranışlarımıza karar verme sezgisi, eğitsel ya da zorunsal olabilir. Her ikisi de biraz önce bahsettiğim kurallar ve yaşanmışlar ile değiştirilebilmektedir. Bu yüzden, bir davranış bir kültürde abes, bir kültürde suç, diğer kültürde zorunluluk bile olabiliyor. Hatta bir görüşe göre irade tümüyle yansımadır. Günlük hayatta aldığımız kararlar, düşüncelerimiz, yaptıklarımız ve ahlaki tercihlerimiz belirlenmiş birer kurallar içerisinde olabilir. İnsanın iradesi nedenler zinciri ile gelişen bir durumdur, bu duruma insanın etkisi ne orandadır bilinmez. Bu açıdan düşündüğümüzde, bir yapay zeka ile kurumuş karar destek sisteminin kararı, insan kararı yerini tutabilir mi? İnsan kararları bile zaten yazılmış birer kurallar zincirindeki bir rol ise, insan tarafından yapılmış bir yapay zeka modeli, insan adına karar alabilir ve bu zinciri kırabilir mi bilmek gerçekten çok güç. Bilinen bir şey varsa o da insanın örneğin ölüm anında hızlı ve tüm seçenekleri düşünerek karar verebilme yetisine sahip olmadır. Bu sebeple sevdiklerimiz gözümüzün önüne gelir ve normalde yapamayacağımız şeyleri ve alamayacağımız riskleri alabilir olmuş oluruz. Zira ölüm insan için bir sondur, kaybedecek bir şey kalmayan insanın alabileceği kararlar tümüyle farklılık gösterecektir. Bu güdünün bir yapay zeka modelini çalıştıran bilgisayara öğretilebilmesi elbette mümkün günümüzde de ancak bu öğreti sonucunda her insanda farklılaşsa bile doğru kararı, aslında var olan bir yazgıyı mı seçebileceği, seçse bile bu o seçtiği için mi yoksa, gerçekten yaşanmak zorunda olduğu için, yani insanın bu kararı yapay zeka modeline seçtirmesi de onun bir kararı olduğu için mi yaşanıyor sarmalından çıkmak kolay değil.
Sosyoloji, psikoloji hatta psikanalizin derinliklerine inmek gerekir. İnsan faktörünün verilen kararlardaki etkisinin değişkenliğini incelemek için… Yapay zeka modellemesi üzerine kurulan bir karar destek sistemi, elbette faydalı olacak ve yüksek doğrulukla tahminlemeler içerecektir. Ancak verilen kararların sorumluluklarının hiçbir zaman sistemlere yüklenemeyeceği de yadsınamaz bir gerçektir. Bu sebeple, insan faktörü her zaman son karar verici olarak kullanılmalıdır diye düşünüyorum. İnsanın bu süreçte vereceği son kararların da bir yapay zeka tarafından tahmin edilebilir olduğunu ve yukarıda bahsettiğim gibi, aslında karar sürecinin de düzeni çizilmiş bir evrendeki yine düzeni belirli kurallar için sadece bir araç mı olduğu konusundaki döngüden, örneklem ispatları ile başka bir yazımızda bilimsel olarak bahsetmeye çalışacağım.
Saygılarımla,
Özkan Çelikten
Bu yazıyı paylaş:
Yorum gönder