The Apprentice
Biliyorum, üst üste Sebastian Stan’in başrolde olduğu filmleri öneriyorum. “Başka oyuncu mu yok?” diyebilirsiniz, ama ABD gündemi dünyayı böylesine etkisi altına almışken Trump’ın hikayesini anlatan bu filmi ele almadan geçmek olmazdı.
The Apprentice, Trump’ın gençlik yıllarını ve iş dünyasında yükselme sürecini ele alırken, bir biyografi olmanın ötesine geçemiyor. Filmin ana karakterini anlamaya yönelik çabasına rağmen, seyirciye “Kim bu korkunç adam?” dedirten vurucu sahneler beklenen etkiyi yaratmakta yetersiz kalıyor. Filmin gerçeklik algısını yıkmak yerine, güvenli bir biyografik anlatı içerisinde ilerlemesi, karakterin radikal ve dönüştürücü etkisini perdeye yansıtamıyor. Trump’ın, New York emlak piyasasındaki acımasızlığı ve toplumun sınırlarını zorlayan stratejilerinin filmde yeterince cesur bir dille ele alınmaması, anlatıyı tek düze kılıyor.
Sebastian Stan’in performansı her ne kadar Trump’ın karakterindeki sert ve duygusuz yönleri başarıyla aktarsa da, anlatının temposu ve sahne seçimleri bu anlatıyı pekiştirmekten uzak kalıyor. Film, ikonik bir figür olarak Trump’ın “etkileyici” ve “ürkütücü” yanlarını yalnızca yüzeyde ele alarak, olayların derinlemesine analizinden kaçınıyor. Trump’ın yükselişi ve insanları kendisine hayran bırakırken aynı zamanda korkutan bir figüre dönüşümünün, Amerikan kültüründeki çatlakları ve sosyal dinamikleri gözler önüne seren bir vizyonla işlenmesini beklerken, film bu potansiyeli kullanmaktan çekiniyor.
Ancak, ABD siyasetinin halen dünya gündeminde olduğu şu dönemde Trump’ın kişisel ve profesyonel yolculuğuna merak duyan izleyiciler için film, politik bir figürün yaratım sürecine dair ilginç bir perspektif sunuyor.
Çok teşekkürler.
Melis Özyurt
Bu yazıyı paylaş: