Tembelliğe Bakış
Jules Payot, kaleme aldığı ‘İrade Terbiyesi’ adlı kitapta iradenin nasıl kontrol altında tutulabileceğinden, verimli bir günün ne şekilde gerçekleşeceğine kadar birçok düşünceye yer vermektedir. Ayrıca Payot burada, pek de aşina olmadığımız bir tembelliğin tanımını şu şeklide yapar;
“İşte size çok sık karşılaşılan bir tembellik örneği. Bu kişi nadiren boş durur. Gün boyunca, Brunetiere’in Racine üzerine yazdığı birkaç makalesini, jeolojiyle ilgili bir yazıyı okur. Birkaç gazeteye göz atar, bazı ders notlarına bakar, kompozisyonuna göz gezdirir, birkaç satır da tercüme yapar. Bir saniye bile boş kalmamıştır. Değişik alanlara el atması ve çalışkanlığı arkadaşları tarafından hayranlıkla karşılanır. Ama biz kendisini tembel olarak nitelendiririz. Psikolojik açıdan bu gencin, çeşitlilik içeren çalışmaları spontane dikkatinin zengin olduğu anlamına gelebilir ancak iradi dikkatten çok uzaktır.
Bu farklı alanlara ilişkin sözde çalışma, irade zayıflığından başka bir şey değildir. Bu öğrenci bize, çok sık karşılaşılan dağınık tür olarak adlandırdığımız bir tembellik örneği sunar. Bu zihin dağınıklığı eğlenceli bir durum gibi olsa da sadece bir gezintiden ibarettir. Nicole bu durumu şuraya, buraya amaçsızca konan sineğe benzetiyor. Fenelon ise muhteşem bir benzetmeyle şöyle ifade ediyor; “rüzgarlı bir odada yanan mum.”
Payot, bu düşüncenin en kötü yanının hiçbir tesirin kalıcı hale gelmemesi olarak tanımlıyor. Ona göre zihnimize katkı sağlayacak duygu ve fikirlerimize otelde konaklayan gelip geçici müşterileri gibi davranırsak bir süre sonra bize yabancılaşırlar ve unuturuz.
Bu yazıyı paylaş: