Suriye’de Yeni Dönem: Türkiye, Arap Ülkeleri ve Batı Dünyasının Beklentileri
Suriye’de Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından başlayan yeni süreçte ülkenin geleceği uluslararası düzeyde yoğun şekilde tartışılıyor. 12 Ocak’ta Riyad’da gerçekleştirilen toplantı, Suriye’nin yeni dönemine ilişkin beklentilerin şekillenmesi açısından önemli bir platform oldu. Avrupa Birliği ve ABD, Suriye’ye uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılmasını yeni yönetimin insan haklarına, azınlık haklarına ve kadınların temsilini içeren kapsayıcı bir yapıya sahip olması koşuluna bağladı. Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, yaptırımların kaldırılması sürecinde siyasi sürecin barışçıl bir ortamda sürdürülmesi gerektiğini vurgularken, Almanya ve İngiltere savaş suçlarından sorumlu eski rejim unsurlarına yönelik yaptırımların devam etmesi gerektiğine dikkat çekti. Bununla birlikte, halkın acil insani ihtiyaçlarının karşılanması için somut adımlar atılmasının önemine de vurgu yapıldı.
ABD, yeni yönetimle ilişkilerde terörle mücadelenin önemine işaret ederek, Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) terör örgütü listesinden çıkarılmasının ve IŞİD ile mücadelenin devam etmesinin öncelikleri arasında yer aldığını belirtti. Suriye’nin kuzeyindeki güvenlik konularına odaklanan ABD, Türkiye ile bu konuda müzakereleri artırmayı planlıyor. Washington, Suriye’ye insani yardım ulaştırılması ve bazı enerji işlemlerinin yürütülmesi için geçici muafiyet sağlarken, yaptırımların tamamen kaldırılması sürecini Trump yönetiminin değerlendireceğini açıkladı.
Türkiye, Suriye’nin yeniden inşasında coğrafi yakınlığını kullanarak aktif bir rol oynamak istiyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Riyad’daki toplantıda Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamaya yönelik önlemlerini ve Suriye Demokratik Güçleri’nin tasfiye edilmesi konusundaki beklentilerini dile getirdi. Türkiye ayrıca, Suriye’nin yeniden imarı için komşularıyla ayrı bir işbirliği platformu oluşturmayı ve bölgesel etkisini artırmayı hedefliyor.
Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleri ise Suriye’nin geçiş sürecinde radikal unsurların yönetime gelmesini engellemek ve geçiş sürecini demokratik temeller üzerine inşa etmek istiyor. Suudi Arabistan, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin yeniden imarı konularında liderlik rolü üstlenmek istiyor. Bunun yanı sıra Arap dünyası, İsrail’in Suriye’deki geçiş sürecini kendi çıkarları doğrultusunda kullanmasından duyduğu endişeyi de dile getirdi.
Suriye’nin yeniden imarı için yaklaşık 400 milyar dolarlık bir kaynağa ihtiyaç olduğu ifade ediliyor. Yeni yönetim, uluslararası toplumdan ekonomik destek beklerken, yaptırımların kaldırılması için işbirliği yapacağını belirtiyor. Riyad’daki toplantı, Suriye’nin geleceğiyle ilgili uluslararası aktörlerin beklentilerini netleştirmiş ve işbirliği imkanlarını değerlendirmek açısından önemli bir adım olmuştur.
Bu yazıyı paylaş: