Portre: Victor Hugo

“Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz.”

Victor Marie Hugo, Fransız şair, romancı ve oyun yazarıdır. 26 şubat 1808’de Besançon Fransa’da dünyaya gelmiştir. Ülkenin siyasi olarak en çalkantılı olduğu dönemlerde yetişen Hugo, babasının subay olması sebebiyle sürekli farklı şehirler görüyor ve yeni insanlar tanıyordu. Hiç kuşkusuz bu taşınmalar onun edebi yönünde kullanacağı karakterlerin temellerini atıyordu.

Kariyerinin ilk yıllarında onu yetiştiren ve eğitimiyle bizzat alakadar olan annesinin izlerini görmek mümkün. Nitekim Victor Hugo’nun annesi kral yanlısı ve inançlı bir kadındı. Bu sebeple bazı şiir ve kurgu çalışmalarında Hugo’da bu tarzda yazılar yazmıştır. Fakat daha sonra 1848 Devrimi ile bu düşüncelerden sıyrılıp, cumhuriyetçiliği desteklemeye başlamıştır. Edebi hayatındaki bir büyük etki ise en büyük kızı Leopoldine’i kaybetmesiyle yaşanır. Kızının ölüm haberini gazeteden öğrenen Hugo, bu kayıpla ilgili birçok şiir yazar.
Siyasetle yakından ilgilenmeye başladığı sıralarda bir darbe olur ve kısa bir sürgün yaşamak zorunda kalır.

Sürgünden siyasi ortamın düzelmesi ile birlikte geri dönmesi beklenen Hugo, eserlerini kaleme almaya devam ediyordu ve hemen Fransa’ya dönmeye sıcak bakmadı. 1870’te dönmeye karar verdiğinde ise Fransa onu bir kahraman gibi karşıladı. 83 yaşına geldiğinde zatürre rahatsızlığı çekiyordu. Bir süre sonra vücudu daha fazla dayanamadı ve 22 Mayıs 1885 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Ardında onlarca şiir, düzyazı, roman ve tabii ki dünyaca ün yapmış Sefiller ve Notre Dame’ın Kamburunu bıraktı…