Portre: Franz Kafka
Franz Kafka bugün bile, edebiyat dünyasının tanıdığı en ünlü yazarlardan biri olmaya devam ediyor. 20. yüzyılın başlarında Avusturyalı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Kafka, hayatının çoğunu bilinmezlik içinde çalışarak, faturaları nefret ettiği bildirilen bir sigorta işiyle ödeyerek geçirdi, ancak ölümünden sonra büyük kitle kazandı.
Kafka ile ilgili bazı ilginç bilgiler:
Eserlerinin Yakılmasını İstedi: Pek çok esrarengiz edebi şahsiyet gibi, Kafka, ölümü üzerine yayınlanmamış yazılarının okunmadan yakılmasını istedi. Fakat, vasisi ve yakın arkadaşı Max Brod bu isteğini görmezden gelerek Dava ve diğer Kafka klasiklerini dünya ile paylaştı. Kafka bununla ilgili şöyle söylemiştir;
“Ortaya koyduğum bütün eserlerden sadece şu belirttiklerim geçerlidir: Yargı, Ateşçi, Dönüşüm, Ceza Kolonisi, Köy Hekimi; hikâyelerimden ise Açlık Sanatı. (“Gözlem”in bir örneğinin kalmasını istiyorum, kimse bu hikâyeyi yok etme zahmeti çekmesin, fakat onun yeni basımının olmasını da istemiyorum.) Bu belirttiğim beş kitabın ve hikâyenin geçerli olduğunu söylemem, kesinlikle onların yeniden basılıp, yayımlanması anlamına gelmesin. Aksine ben bu eserlerin hepsinin yakılıp yok edilmesinden yanayım. Eğer bu kitaplara ulaşmak isteyenler varsa onlara da engel olamam.”
Gregor Samsa’nın Apartmanının Kat Planı Kafka’nınkiyle Aynıydı: Son biyografi yazarları, Kafka’nın kendisinin Gregor Samsa’ya çok benzeyen bir karakter olduğu yönündeki yaygın düşünceyi önemsiz göstermeye çalışsalar da , edebi şöhrete sahip genç adamdan böceğe dönüşen bu genç, yerleşim planı Kafka’nınkiyle aynı olan bir apartman dairesinde yaşıyordu.
Farelerden Korkardı: Bize edebiyatın en rahatsız edici görüntülerinden bazılarını veren, aralarında dev bir böceğe dönüşen bir adam olan yazar, farelerden korkuyordu. Korkularının mantıksız olduğunu kabul etmesine rağmen, bu onu dairesini farelerin ele geçirmesinden endişe etmekten alıkoyamadı.
Babası ile Olan İlişkisi: Edebiyata olan ilgisini desteklemeyen otoriter babasıyla zor ve karmaşık bir ilişkisi vardı. İlişkileri çoğu eserinin ilham kaynağı olsa da 36 yaşında babasına yazdığı 100’den fazla sayfalık mektup bile ilişkilerini tamamen açıklamaya yetmemişti. “Sevgili babacığım, bir keresinde senden neden korktuğumu sormuştun. Her zamanki gibi nasıl cevap vereceğimi bilememiştim çünkü hem senden korktuğumdan hem de bu korkunun çok detaylı olmasından konuşurken yarısını bile bir araya getiremeyecektim.”
Bu yazıyı paylaş: