Ninja Baby
Bu hafta vizyondan biraz uzaklaşıyoruz ve sizleri geçtiğimiz aylarda severek izlediğim bir filmle baş başa bırakıyorum.
“Tam düşmek üzereyken bir durumu kendi lehine çevirmek, zarifçe yeniden ayağa kalkmak ve üstünlüğü ele geçirmek… Hayatta da minderde olduğu gibi bu durumun kendine has bir güzelliği var.”
Bu alıntı, Ninja Baby filminin özünü bir cümlede özetliyor. Yalnızca bir dövüş sahnesi değil, hayatın içindeki beklenmedik zorlukları ve kişinin kendini yeniden inşa etme sürecini de yansıtıyor. Norveç yapımı bu film, izleyiciyi mizah dolu bir başlangıçla yakalarken, finale doğru karakterin içsel mücadelesine odaklanarak derin bir sorgulamaya itiyor. Bir hamilelik hikâyesi üzerinden, kimlik arayışı, bireysel özgürlük ve ebeveynlik kavramlarını irdeliyor.
Yönetmen Yngvild Sve Flikke, geleneksel anlatı tekniklerinin ötesine geçerek, çizgi roman estetiğini filme ustalıkla entegre ediyor. Ana karakter Rakel’in dünyasını yansıtan animasyonlar hem karakterin duygusal dünyasına hem de filmin temposuna katkı sağlıyor. Çizimlerin spontane şekilde hikayeye dahil olması, izleyiciye Rakel’in kafa karışıklığını ve içsel çatışmalarını birebir yaşatıyor. Çizimlerin yer aldığı bu sahneler, filmin hem eğlenceli hem de kaotik tonunu güçlendiriyor.
Filmin merkezindeki Rakel, sıradan bir hamilelik hikayesinin ötesinde, kendi hayatını keşfetme yolculuğuna çıkan bir anti-kahraman. Rakel’in istenmeyen bir hamilelikle yüzleşmesi, geleneksel anne figürlerinden oldukça uzak bir perspektifle ele alınıyor. Film, kadınların hamilelik ve annelik konusunda toplum tarafından dayatılan “kutsallık” beklentisini sorguluyor.
Açıkçası bu filmi kapattıktan sonra aklıma gelen ilk cümleler “İstenmeyen bir hamilelik sürpriziyle karşılaştığınızda, bebeğinizi sevebilir ve ona bağlanabilirsiniz, ancak onu sonrasında gelen kutsal bir duyguyla büyütmek zorunda değilsiniz. Her kadının büyük bir ‘aydınlanmaya’ ihtiyacı yoktur.” Şeklindeydi. Kendimi muazzam bir sorgulamanın içinde buldum.
Rakel, bebeğine bağlanıyor ancak hayatında onu bir “aydınlanma” ya da eksiksiz bir mutluluğun temsili olarak görmüyor. Bu yaklaşım, filmin cesur ve modern bakış açısını net bir şekilde ortaya koyuyor. Ninja Baby, toplumun “annelik” kavramına yüklediği anlamları eleştirirken, bireysel özgürlüğün ve tercihlerin önemini vurguluyor. Rakel’in karakteri üzerinden kadınların kendi yollarını çizme hakkını savunan film, bu noktada feminist bir söylem geliştiriyor.
Haftaya Görüşmek Üzere …
Melis Özyurt
Bu yazıyı paylaş: