Kırık Cam Teorisi: Alışkanlıklar Nasıl Dönüştürülür?
1982’de James Q. Wilson ve George Kelling, suçun kentsel düzensizliğin bir sonucu olduğunu teorileştirirler ve Kırık Pencere Teorisi buradan doğar.
Malcolm Gladwell, çok satan kitabı “Kıvılcım Anı”nda bu durumu şöyle açıklar: “Eğer bir pencere kırıksa ve onarılmadan bırakılırsa, oradan geçen insanlar hiç kimsenin umursamadığını ve oranın bir sorumlusu olmadığını düşünürler. Kısa bir süre içinde daha fazla pencere kırılır ve anarşi algısı o binadan o binanın baktığı caddeye doğru yayılır ve “olur öyle şeyler, normaldir” mesajını verir.”
Suçu azaltmanın en iyi yolu, ne kadar önemsiz görünürlerse görünsünler, öncelikle görünür işaretlerle uğraşmaktır. Science dergisinin bir araştırmasının sonucunda bildirdiği gibi “Grafiti veya çöp atma gibi bir düzensizlik örneği, gerçekten de hırsızlık gibi bir başkasını teşvik edebilir”.
Peki bu iş hayatı için de geçerli olabilir mi? Örneğin, bir kuruluş toplantılarını zamanında gerçekleştiremezse, bu, esnek yönetişimin norm haline geldiği bir ortamını teşvik eder mi? Söz konusu toplantılardaki ortalama insan sayısının yüksek olması, karar almanın yavaş veya durağan olduğu bir kültürü normalleştirir mi? Olumlu bir örnek düşünecek olursak; bir resepsiyonist tarafından ziyaretçiye verilen karşılama sıcaklığının iyileştirilmesi, genel örgütsel mutluluk düzeylerini artırabilir mi?
Odağınızı bulmak önemlidir: Küçük sorunlarla uğraşın, büyük sorunlar peşinden gelecektir.
Kırık cam teorisi, ölçüm ikilemini çözmenin yenilikçi bir yolunu önerir. Bir işletmedeki küçük problemler büyükleri tahmin edilebilir kılıyorsa, o zaman görev en önemli korelasyonların nerede olabileceğini belirlemek ve mikro müdahalelerin kurumsal performans üzerindeki etkisini test etmeye başlamak ile olur. Bunu pratikte şu şekilde yapabilirsiniz:
Kuruluşunuzun geneline bakın ve çözmeniz gereken önemli sorunu tanımlayın. Esneklik, yanıt verebilirlik ve yenilikle ilintili olduğundan emin olun.
Bu sorunun kuruluşunuzda temas ettiği küçük noktalarla ilgili mümkün olduğunca çok hipotez yazın. Örneğin, sorun çeviklik eksikliğiyse, toplantılarınızdaki kişi sayısını, planlama süreçlerinizde varsayılan olarak belirlediğiniz zaman dilimlerini veya toplantı sıklığını dikkate almak isteyebilirsiniz.
Her bir hipoteze karşı bir mikro müdahale belirleyin; birkaç hafta boyunca uygulayabileceğiniz basit, ölçeklenebilir değişiklikler.
Kötü alışkanlıklar da suç salgınları gibidir: Bulaşıcıdırlar. Çevremiz olumlu alışkanlıkların erişilebilir ve olumsuz alışkanlıkların erişilemeyeceği bir şekilde tasarlanmışsa, istediğimiz davranışları gerçekleştirme olasılığımız daha yüksektir.
Kimse mükemmel değildir; Hepimizin Kırık Pencereleri vardır çoğu zaman ya görmezden gelmeyi seçeriz ya da onarılamaz olduklarını düşünürüz. Ancak Kırık Pencerelerimizi onarırsak, gelecekte sorun yaratabilecek diğer kötü alışkanlıklardan kurtulmayı başarabiliriz.
Bu yazıyı paylaş: