İş Yaşamında Bilgelik
Kurumsal kimlik adı altında koyulan tüm normatif kurallar insan uydurmasıdır. Buradaki “uydurma” kelimesi mecazi anlamda kullanılmış olup, bilimsel dayanak içermeyen, buna ihtiyaç duymayan ve değişebilen kurallar için kullanılmıştır. Mesela, erdemli olmak, hayali yazılı bir kılavuza göre hareket etmek değil, karakterinizi geliştirmek ve durumun gerektirdiğini yapmayı becerebilmektir. “Bir bitkinin ya da ilacın erdemi iyileştirmektir, bıçağınki kesmek, insanınki insanca istemek ya da davranmaktır” der Andre Comte Sponville.
Bilgi değerlidir. Beceri geliştirilebilir. Çalışmak elbette insanı yaşamda belli bir noktaya getirir. İş yaşamında çoğu zaman doğru yönde ilerlediğimizi düşünürken, kendimizi zayıf hissetmemize yol açan zihinsel panik, ihtiyacımız olduğunu düşünmediğimiz bilgelikten yoksun olduğumuz için olabilir mi. Aristoteles, ahlakı, iyi olmakla değil, iyi yaşamakla bağdaştırır. İyi yaşamak da özünde bilgelik barındıran bir yaşamla olur. Geldiğimiz noktadan, oraya gelirken verdiğimiz çabadan (fazla ya da az) edindiğimiz bilgelikle ruhsal tatminliği sağlarız. Bu, sizi neyin ilerlettiğini bulmanız ve anlamanız konusunda fayda sağlayacaktır. İnsanlar çoğunlukla, yaşamda belli sayıda ve aynı eşyalara ihtiyaç duyarlar. Eğer iki insan, bu benzer eşyalara sahip olup, yaşamsal mutluluklarını evlerinde m² başına düşen eşya sayısıyla ölçüyorsa, yaşamda sadece analitik olarak ilerleme isteğinden haz duyuyor demektir. Zira insanı karar verirken dahi yönetebilen haz, çok büyük bir güçtür. Bilgelik de bu hazlardan birisidir. Bilgelik hazzından vazgeçtiğiniz oranda mutsuzluğa bir adım daha atmış oluruz. Bunu zihnimizde canlı tutmak, insan olmamıza sahip çıkmaktır. Var olduğumuz bütünsel kimlikten vazgeçmemek, onu bilgeliğinle büyütmeye çalışmak çabasıdır. Onu kucaklamak, tüm bunlara daha üst bir gözle bakmamızı ve farklı bir vizyon elde edebilmemizi sağlar. Çözümsüz sandığımız her soruna, daha uzaktan bakabilme açısına sahip olmaktır. Hayat birçok paradigmadan oluşuyor ve hepsi birbirleriyle ilişki içinde. Bilimin bile kendini sürekli revize ettiği ve gerektiğinde etmekten şüphe duymadığı bir dünyada, bilgelikten faydalanmayı reddetmek cahil cesareti gerektirir kanımca.
Hayatımızın büyük bir bölümünü geçirdiğimiz iş yaşamı, 90 dakikalık bir maç değildir. Aslında rakip de yoktur. Varmış gibi davranan ve sizi buna ikna eden, sizin de böyle davranmanızı isteyen bu tip insanlar, birileri tarafından koyulmuş normatif kurallara öylesine sıkıca bağlıdırlar ki, bilgeliği dışlayarak tek taraflı bir büyümenin peşine düşerler ve çok daha bütünsel bir büyümeyi reddetmiş olurlar.
Büyük çoğumuz kolektif yaşam içerisindeyiz ve olmaya da devam edeceğiz. Başkasının mutlu olması seni rahatsız ediyorsa asla mutlu olamazsın” der Seneca.“ Hedefin olan ya da olmayan işi yaparken rasyonel bir tutumda olman seni bilgelikten uzaklaştırmaz, aksine, bir kol mesafende çalışan iş arkadaşına destek verirken seni geçebileceği ihtimalini hesaplamadan var olmaktır bilgelik.
İnsan düşünebildiği, düşleyebildiği sürece anlam arayışından vazgeçmeyen bir canlıdır. Yaşamımızda neyi büyütmek istiyorsak zihnimizde ona odaklanmamız gerektiğini öğrendik. Bu noktada dünyanın sürekli değişimine, insan olmanın bize sunduğu bilgelik dolu bir yaşamla daha yumuşak bir geçiş yapabiliriz. Bu değişimin hızını, büyüklüğünü bilgece kabul edersek bundan o oranda fayda da sağlamak mümkün olabilir. Bu, bize aynı zamanda, yüksek hayat tatmini, daha az olumsuz duygular ve daha iyi ilişkiler getirecektir. Bir şeyi yaşamımızda var etmenin yolu, onu kullanmaktan geçer. Bu nedenle, zihninizde bilgeliğe yer açın. İş yaşamında insafsız hücumlara cevapsız kalarak direnmek zorunda değiliz. Karşınızdakine sorular sorarak ne çok az şey bildiği farkındalığını hediye edebilirsiniz. Ve onu bilgeliğe yönlendirmeyi deneyin.
Tüm materyalist arzuların ötesinde bir istek yaratmaktır bilgelik. Sıklıkla kişinin kendi güçlü yanlarını hissetmesinin sevincini yaşamasıdır. Neyin üstesinden gelebileceğiniz ayrımını iyi yapabilmektir. Ve istediğiniz başarıya sizi daha sağlam, kolayca kaymaz tabanlarla götüren bir yoldur aslında.
Descartes’e göre, bilgeliğin bilgisi, insanın, yaşamında ihtiyaç duyduğu bütün alanlarda kullanabileceği tek bilgidir. Hayatınıza bilge insanları davet edin. Ve unutmayalım ki, insan her şeyi yeni baştan inşa edebilecek şekilde yaratılmıştır. Bir kartvizitte yazan ünvandan daha fazlası olduğumuz gerçeğini kabul edelim.
Teşekkürler,
13.08.2020
Betül Akdoğan
Bu yazıyı paylaş: