Tomorrow

Haftalık Film Okuması: “Ready or Not” (2019)

Haftalık Film Okuması: “Ready or Not” (2019)

Yeni yılın ilk günlerini geride bırakırken, hepimiz biraz heyecan, biraz da dinamizm arayışındayız. Tam da bu noktada, korku ve mizahı harmanlayan, sürprizlerle dolu bir yapımla karşılaşıyoruz: Ready or Not (2019). Filmin yönetmen koltuğunda Matt Bettinelli-Olpin ve Tyler Gillett oturuyor. Samara Weaving, Adam Brody, Mark O’Brien, Henry Czerny ve Andie MacDowell gibi isimlerin performansları da filmin enerjisini önemli ölçüde yükseltiyor.

Film, gerilim, mizah ve hiciv öğelerini ustalıkla harmanlayan korku-komedi türünde bir anlatı sunuyor. Hikâyenin omurgasını, aile geleneği adı altında zorlanan bir “oyun” ve onun esrarengiz kuralları oluşturuyor. Klişeleşmeye son derece müsait olan “katil gibi görünen kayınvalide ve tuhaf akrabalar” kalıbı, burada yaratıcı bir biçimde tersyüz ediliyor. Yönetmen ikilisi, gerilim dozunu aralıklarla düşürerek izleyicinin nefes almasına izin veriyor ve bu boşluğu kara komedi unsurlarıyla dolduruyor.

Filmin merkezinde yer alan Grace (Samara Weaving), yeni girdiği bu varlıklı ailenin ortasında, bir nevi “av mı avcı mı?” ikilemine itiliyor. Grace karakterinin kararlılığı ve hayatta kalma dürtüsü, filmin temposunu diri tutan en önemli etmenlerden biri. Samara Weaving’in canlandırdığı bu karakter, klişe “kurban” rolünden sıyrılıyor ve daha özgün bir kadın kahraman portresi çiziyor. Böylece izleyici, beklenmedik hareketler karşısında hem gerginliğe hem de absürt bir mizaha maruz kalarak keyifli bir deneyim yaşıyor.

Ailenin her bir üyesi, kendi içinde farklı bir tipolojiyi yansıtıyor: Kibirli, zengin ve güce tapınan babadan (Henry Czerny) alaycı ancak pişmanlık dolu bir duruş sergileyen kardeşe (Adam Brody) kadar, herkes zenginliğin ve “aile geleneği”nin gölgesi altında ezilirken aynı zamanda hiciv malzemesine dönüşüyor. Bettinelli-Olpin ve Gillett, hikâyeyi tek bir geceye sabitleyerek atmosferi gotik bir köşkte kuruyor. Bu kapalı mekân tercihi, hem klostrofobik bir his yaratıyor hem de gerilimi sürekli ayakta tutuyor. Karanlık koridorlarla birleşen gösterişli salonların yarattığı kontrast, sınıf ayrıcalığını görsel düzeyde pekiştiriyor.

Montaj ve müzik kullanımı da dikkat çekici. Ani gerilim anlarında kullanılan ses efektleri, bazen absürt seviyeye varacak kadar mizahi bir hava katarak hikâyenin ciddiyetini kırıyor. Böylece film, salt bir korku anlatısının ötesine geçip hicve dayalı bir toplumsal eleştiri düzlemine yerleşiyor. Zenginlik, statü, aile gelenekleri ve bunların bireyler üzerindeki baskısı, Ready or Not’ta açıkça karikatürize edilerek sunuluyor. Özellikle “oyun” kisvesi altında meşrulaştırılan aile içi şiddet ve vahşet, günümüz sosyal yapılarına dair sivri bir yorum hâline geliyor.

Sonuç olarak, yeni yılın bu ilk haftasında eğlenceli ve adrenalin yüklü bir film arayışındaysanız, Ready or Not mükemmel bir tercih. Hem birkaç defa koltuğunuzdan sıçratacak kadar gerilimli hem de absürt denebilecek kadar komik anlara sahip. Derininde barındırdığı sınıfsal ve toplumsal göndermeler de akademik bir tartışma ortamına elverişli bir zenginlik sağlıyor. Kendini tekrar eden korku-komedi şablonundan sıyrılabilen, farklı ve çarpıcı bir iş izlemek istiyorsanız, bu film sizin için biçilmiş kaftan.

Şimdiden iyi seyirler!

Bu yazıyı paylaş: