Chi Ku

Chi Ku… Çince’de kısaca zorluklara katlanmak anlamına gelen bu sözcük, Çin kültürünü bizlere oldukça iyi bir şekilde aktarmaktadır. Çünkü bu düşünce biçimi -yani bir konuda acı duysan dahi gündelik hayatına, çalışmaya devam etmen gerektiği- onlar için bir erdem olarak kabul edilir.

Hepimiz acı çekiyoruz, zorluklar yaşıyoruz. Fakat bunlara hiçbir şey olmamış gibi devam etmek ne kadar doğru? sorunlarımızı aşmada bazen kendimiz bazen de çevremiz bizi yarı yolda bırakıyor.
Örneğin, insanlar bize, bizden daha fazla acı çekmiş olduğunu düşündükleri birinden bahsediyorlar. Bir arkadaş, “En azından _________’nin durumunda değilsin” derken iyi niyetli olabilir, ancak bu, yaşadıklarınızı geçersiz kılar mı?. Burada söylenecek yararlı şey, “Böyle olduğu için üzgünüm. Yardım etmek için ne yapabilirim?” olabilir.

Hayatınızdaki diğer şeyler için minnettar olabilir ve yine de depresyon ve travmadan muzdarip olabilirsiniz. Bu duygular birbirini dışlamaz. Dış dünyaya işler iyi gidiyormuş gibi göründüğünüzde bu kafa karıştırıcı olabilir. “Şikayet hakkınız” olmadığını hissetmek, insanların yardım istememelerinin nedenlerinden biridir. Başkalarının ne söylediğine veya başkalarının çektiği acılar ışığında kendi zorluklarınızı nasıl gördüğünüze bakmamalıyız. Aksine kendi hissettiğinizi şeyi hissetmeye hakkınız vardır.