Bildiklerimiz ve Bilmediklerimiz: Cehaletimizi Kucaklamayı Öğrenmek
“Gerçek bilgi, kişinin cehaletinin boyutunu bilmesidir.” Konfüçyüs
3 Ağustos 1492’de Kristof Kolomb, Doğu Asya’ya yeni bir ticaret yolu arama göreviyle yola çıktı. Ancak denizde iki aydan fazla bir süre kaldıktan sonra, o ve mürettebatı Bahamalar’da bir adaya indi.
İtalyan kaşif, Alman haritacı Henricus Martellus tarafından oluşturulan 1491 tarihli bir dünya haritasını kullanıyordu ve harita ona öyle söylediği için Doğu Asya kıyılarında bir adaya ulaştığını düşündü.
Kolomb’un bilmediği şey, kullandığı haritanın tüm dünyayı o zamanlar 15. yüzyıl Avrupalılarının bildiği şekliyle gösterdiğiydi. Bu haritadaki sorun neydi? Boş yerleri yoktu. Dolayısıyla hatalara ve bilinmeyenlere de yer yoktu.
1499 ile 1504 yılları arasında keşif gezileri sıklaşmaya başladığında, İtalyan kaşif Amerigo Vespucci, Kolomb tarafından keşfedilen yeni toprakların Doğu Asya kıyılarındaki adalar olmadığı olasılığını tartışan metinler yayınladı.
Böylece 1507’de, Amerigo’nun argümanlarına ikna olan ve haritacı Martin Waldseemüller, yeni bir harita çizdi ve bölgeye Amerigo’nun onuruna Amerika adını verdi.
Columbus, tüm dünyayı bildiğine ikna olmuştu. Potansiyel cehaletini düşünmeyi bile reddederken, diğer alternatifleri düşünme merakını uyandırmayı başaramamıştı. Böylece, ‘bekleyin, yanılıyor olabiliriz, burada bilmediğimiz çok şey var’ deme cesaretini gösteren az bilinen denizci, yeryüzündeki yedi kıtadan ikisine kendi adını verme şerefine nail oldu.
Kendi Cehaletimizi Kucaklamayı Öğrenmek
Bilgelik yaşla birlikte gelmediği için, siz yeni deneyimler aramaya, bilginizi genişletmeye ve yeni şeyler öğrenmeye devam ettikçe kendi merakınızı geliştirmeye devam etmek önemlidir.
Cehaletinizi kucakladıkça ve bu boşluğu azalttıkça, kendinizi yaşam boyu bir öğrenci olarak görmeye başladıkça daha akıllı hale gelirsiniz.
Yaşam İçin, Yaşamın Öğrencisi Olmak
Kendi cehalet haritamızı oluşturmak ve güncellemek farkındalığımız adına önemli bir adım olabilir. Bilginiz genişliyor ancak cehaletiniz de artıyor, çünkü öğrenmeye devam ettikçe daha fazlası olacak. Peki bildiklerimiz ile bilmediklerimizi haritalandırmak ne işe yarar?
– Sizin için gerçekten önemli olan alanlardaki bilgi boşluklarınızı belirlemenize yardımcı olur.
– Güçlü yönlerinizi vurgular. Ustalaşmaya ne kadar yakınsanız, belirli bir tartışma alanında o kadar güçlü yanınız olur.
– Uzmanlaşmak istediğiniz veya keşfetmek istediğiniz alanları belirleyerek kendinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olur. Size bugün nerede olduğunuza dair bütünsel bakış açısı sunar, böylece ilerideki adımlarınızı belirleyebilirsiniz.
Keşfedilmeyi bekleyen bir sürü bilgi var. Bundan yararlanmanın yolu, kişisel cehalet devriminizi ateşlemektir.
“Bilim devrimi bir bilgi devrimi olmadı. Her şeyden önce bir cehalet devrimi oldu. Bilimsel devrimi başlatan en büyük keşif, insanların en önemli sorularının yanıtlarını bilmediğinin keşfiydi.” Yuval Noah Harari
Bu yazıyı paylaş: