İstanbul’daki gıdalarda yüksek düzeyde pestisit kalıntısına rastlanması, yalnızca bireysel sağlığı değil, tarımsal üretimden ihracat politikasına, çevre güvenliğinden halk sağlığına kadar geniş bir çerçevede endişe yaratıyor. Son analizlerde, özellikle hormonal sistemi bozan ve kanserojen etkiler taşıyan pestisit kalıntılarına sıkça rastlandı. Peki bu durum ne anlama geliyor?
Pestisitler ve Sağlığa Etkileri
Pestisitler, böcek ve yabani ot gibi tarım zararlılarını kontrol etmek amacıyla kullanılan kimyasallardır. Ancak bu maddelere kısa veya uzun vadede maruz kalmak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Akut etkiler bulantı, baş ağrısı gibi belirtilerle kısa sürede kendini gösterirken; düşük dozlarda sürekli maruz kalmak ise kanser, solunum yolu rahatsızlıkları, üreme bozuklukları ve hormon dengesizlikleri gibi kronik sorunlara neden olabilir. Uzmanlar, özellikle çocuklarda erken ergenlik ve erkeklerde sperm kalitesinde bozulma gibi endokrin bozulmaların ciddi uyarı işaretleri olduğunu belirtiyor.
Greenpeace Raporu: Her 10 Gıdadan 6’sında Çoklu Pestisit
Greenpeace Türkiye’nin yayımladığı analiz raporuna göre, incelenen 155 örneğin 49’unda insan sağlığı açısından tehdit oluşturan en az bir pestisit tespit edildi. Örneklerin %90’ında ise üreme veya gelişim sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek bileşenler yer aldı. Özellikle PFAS içeren pestisitler dikkat çekiyor; bu bileşikler “sonsuz kimyasallar” olarak biliniyor ve doğada çözünmeme özellikleri nedeniyle uzun vadeli etkiler yaratıyor.
Tarımda Pestisit Kullanımı ve Çevresel Sonuçlar
Tarımda verimliliği artırmak adına sıkça başvurulan pestisitlerin hedef dışı canlıları da etkilediği ve hava, su, toprak gibi çevresel kaynaklara sızdığı biliniyor. Uzun vadede bu durum arı ve uğur böceği gibi faydalı türlerin yok olmasına, hatta biyoçeşitlilik kaybına yol açabiliyor. Türkiye’de pestisit kullanımında öne çıkan iller arasında Adana, Mersin ve Antalya bulunuyor. Bu iller aynı zamanda büyük çapta tarımsal üretimin yapıldığı bölgeler.
Denetim ve Regülasyon Süreci
Türkiye’de pestisit denetimleri Tarım ve Orman Bakanlığı sorumluluğunda yürütülüyor. 2021-2023 yılları arasında yapılan 250 bin denetimde pestisit kalıntı oranının %35 azaldığı açıklansa da, uzmanlar hala yasaklı maddelerin tespit edildiğine dikkat çekiyor. Bakanlık 2024 başında 223 pestisit maddesini AB ile uyumlu olarak yasakladığını bildirmişti. Yine de kalıntı bildirimleri, özellikle Avrupa’ya yapılan ihracatta sıkça gündeme gelmeye devam ediyor.
Ne Yapılmalı?
Uzmanlar, pestisit kullanımının azaltılması için organik tarımın teşviki, biyolojik mücadele yöntemlerinin yaygınlaştırılması ve kalıntı analizlerinin daha şeffaf yapılması gerektiğini belirtiyor. Gıda güvenliği açısından tüketicinin bilinçlendirilmesi ve denetim sonuçlarının kamuoyuyla düzenli paylaşılması da hayati öneme sahip.
İstanbul’daki örnekler, sorunun yalnızca bireysel tercihler değil, sistematik tarım politikaları ve denetim mekanizmalarıyla doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Pestisit sorunu, toplum sağlığını ilgilendiren yapısal bir mesele olarak bütüncül ve kararlı çözümler gerektiriyor.