Türkiye'de 1970'li yılların başında siyasal kutuplaşmanın derinleştiği bir dönemde, üç genç devrimci figür — Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan — 6 Mayıs 1972 sabahında idam edildi. Bu olay, hem Türkiye siyasi tarihine hem de ceza adalet sistemine dair süregelen tartışmaların sembolü haline geldi.
Devrimci Mücadele ve THKO’nun Kuruluşu
1960’ların sonlarından itibaren Türkiye'de öğrenci hareketleri ve sol görüşlü gençlik örgütlenmeleri artış gösterdi. Ankara'da üniversite öğrencisi olan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, bu dönemin aktif aktörleri arasında yer aldı. 1970 yılında, ülkedeki mevcut düzene karşı silahlı devrim mücadelesi yürütme amacıyla Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nu kurdular. Bu örgüt, Marksist-Leninist ilkeler çerçevesinde hareket ediyordu ve devrimci şiddeti meşru gören bir çizgide ilerledi.
THKO üyeleri, 1971 yılı başlarında bazı eylemlere imza attı. Bu eylemler arasında Ankara’daki bir banka soygunu ve ABD askerlerinin kaçırılması gibi olaylar yer alıyordu. Bu eylemler, dönemin siyasi atmosferinde ciddi bir tehdit olarak değerlendirildi.
12 Mart Muhtırası ve Yargı Süreci
12 Mart 1971'de Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından verilen muhtıra, Türkiye'de sıkıyönetim ilanına ve siyasi baskıların artmasına neden oldu. Bu ortamda Gezmiş, İnan ve Aslan hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve kısa süre içinde üçü de farklı illerde yakalanarak gözaltına alındı.
Sanıklar, Ankara 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde, TCK'nın 146. maddesi uyarınca, yani Anayasa'nın tamamını veya bir kısmını zorla ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasıyla yargılandılar. Mahkeme, üç genç sanığı suçlu buldu ve idam cezasına çarptırdı. Karar, Anayasa gereği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına sunuldu.
Meclis Onayı ve Siyasi Atmosfer
İdam kararlarının TBMM’de görüşülmesi sırasında yaşananlar, dönemin siyasi atmosferini yansıtır nitelikteydi. Sağ partiler, özellikle Adalet Partisi milletvekilleri, idamların gerçekleşmesini destekledi. CHP içinde ise farklı görüşler vardı. Bazı milletvekilleri karara karşı çıksa da, net bir muhalefet oluşturulamadı. Nihayetinde meclisteki oylama sonucu, “üçler” olarak anılan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamı onaylandı.
İdamlar, 6 Mayıs 1972 sabahı Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nde infaz edildi. O dönem 25 yaşında olan Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan ile 23 yaşındaki Hüseyin İnan’ın idamı, ilerleyen yıllarda geniş kitlelerce sorgulandı ve siyasal bir hesaplaşmanın sembolü haline geldi.
İdamların Ardından ve Toplumsal Bellek
İdamlar, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda ideolojik ve sembolik yönleriyle de tartışma konusu oldu. Dönemin iktidar yetkilileri, özellikle ordunun idamlarda ısrarcı olduğunu belirtirken, yıllar sonra yapılan bazı açıklamalarda pişmanlık ifadeleri yer aldı. Süleyman Demirel gibi dönemin siyasi liderleri, kararın koşullara bağlı alındığını ifade etti.
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan her yıl 6 Mayıs’ta anılmakta; anma törenleri, söyleşiler ve sosyal medya paylaşımları aracılığıyla toplumsal hafızada yer bulmaktadır. Bu anmalar, aynı zamanda Türkiye'de idam cezasına ve adalet sistemine yönelik eleştirilerin de odak noktası olmaktadır.
Bu üç ismin idamı, Türkiye’de sadece bir dönemin siyasi yönelimlerini değil, aynı zamanda gençlik hareketlerinin, ideolojik mücadelelerin ve yargının bağımsızlığına dair tartışmaların merkezinde yer almaya devam ediyor.