ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 Ocak 2025'te ikinci kez Beyaz Saray'da göreve başlamasıyla birlikte, Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönem başladı. Trump’ın ilk 100 gününde atılan adımlar, uluslararası kamuoyunda dikkat çekerken, Ankara-Washington hattında daha sık temaslar ve pozitif söylemler öne çıktı. Uzmanlar, iki ülke arasındaki ilişkilerde "ihtiyatlı bir iyimserlik" havasının hakim olduğunu belirtiyor.
BBC Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre, Trump yönetimi Türkiye’nin iç siyasi gelişmeleri karşısında selefi Joe Biden dönemindeki gibi eleştirel bir yaklaşım sergilemedi. Ekonomi ve Dış Politika Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, Trump yönetiminin Türkiye'deki demokratik gerilemelere karşı daha az hassas olduğunu vurgularken, Yeditepe Üniversitesi'nden Doç. Dr. Deniz Tansi, "ABD’nin pragmatik davrandığını" ifade etti. Rümeysa Öztürk olayında Ankara'nın dikkatli bir dil kullanması da iki tarafın olumlu dinamiği sürdürme arzusuna işaret etti.
Suriye’deki gelişmeler iki ülke arasındaki temel anlaşmazlık noktalarından biri olmayı sürdürüyor. ABD’nin Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) verdiği destek Türkiye tarafından eleştiriliyor. İstanbul Aydın Üniversitesi'nden Dr. Hazar Vural, Suriye’de Türkiye ile İsrail arasındaki gerilimin Washington için ciddi bir sınama olduğunu belirtti. Ankara, Washington'dan daha net adımlar beklerken, Trump’ın Suriye’den çekilme önceliği Türkiye ile daha yakın bir iş birliğini mümkün kılabileceği değerlendirmeleri yapılıyor.
Savunma sanayi alanında ise CAATSA yaptırımları ve Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması gibi kronik sorunlar çözüm bekliyor. Uzmanlar, Trump yönetiminde yaptırımların kaldırılması ve Türkiye’nin F-35 programına yeniden dahil edilmesi ihtimalinin değerlendirildiğini ancak Ankara’nın S-400 meselesini çözmesinin belirleyici olacağını vurguluyor. Dr. Aaron Stein, "Top artık Türkiye’de" ifadesiyle, Ankara'nın atacağı adımların belirleyici olacağını kaydetti.
Sonuç olarak, Trump’ın ikinci döneminin ilk 100 gününde Türkiye-ABD ilişkilerinde olumlu bir atmosfer oluşsa da, temel sorun başlıklarında belirsizlik sürüyor. Uzmanlar, liderler düzeyindeki pozitif atmosferin kalıcı olması için somut adımların kritik olacağını ve özellikle Suriye politikası ile savunma sanayi alanındaki gelişmelerin ikili ilişkilerin geleceğini belirleyeceğini ifade ediyor.