23 Nisan 2025 tarihinde Marmara Denizi'nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, özellikle İstanbul ve çevre illerde hissedildi. Sarsıntı, kamuoyunda beklenen büyük İstanbul depremiyle ilişkilendirilse de uzmanlar, bu depremin ne öncül ne de enerji boşaltıcı bir nitelik taşıdığı konusunda dikkatli açıklamalar yaptı.
Depremin ardından Kandilli Rasathanesi ve AFAD tarafından yapılan ölçümler, sarsıntının merkez üssünün Orta Marmara Fayı’na yakın bir bölgede olduğunu ortaya koydu. Uzmanlara göre bu alan, 1999 İzmit ve 1912 Mürefte depremleriyle çevrili ve uzun süredir kırılmamış bir segment üzerinde yer alıyor. Bu da bölgenin jeolojik olarak gerilim altında olduğunu gösteriyor.
Depremin hemen ardından birçok artçı sarsıntı kaydedildi. Uzmanlar, bu artçıların normal seyrinde olduğunu, ancak bir süre daha devam etmesinin beklendiğini bildirdi. Öte yandan, bazı uzmanlar bu tür orta büyüklükteki depremlerin bölgeyi hatırlatma işlevi gördüğünü ve afet bilincinin tazelenmesi açısından önemli olduğunu vurguluyor.
Her ne kadar bu sarsıntı beklenen büyük Marmara depremi olmasa da, uzmanlar deprem riskinin devam ettiğini belirtiyor. Bu nedenle vatandaşların ve yerel yönetimlerin deprem öncesi alınabilecek tüm tedbirleri gözden geçirmesi büyük önem taşıyor. Binaların yapı denetimi, bireysel deprem çantalarının hazırlanması, afet eğitimlerinin yaygınlaştırılması gibi konular, bu tür uyarıcı depremler sonrası yeniden gündeme alınmalı. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, hazırlıksızlık can alır.