İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “yolsuzluk” ve “terör” suçlamalarıyla başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alındı. 23 Mart’ta yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanarak görevden uzaklaştırıldı. CHP lideri Özgür Özel bu durumu "darbe girişimi" olarak nitelendirirken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sürecin bağımsız yargı tarafından yürütüldüğünü ve siyasi yorumlardan kaçınılması gerektiğini vurguladı.
İmamoğlu hakkında geçmişte açılmış birçok dava ve soruşturma da bulunuyor. Kamuoyunda “ahmak davası” olarak bilinen ve YSK üyelerine hakaret iddiasına dayanan davada, 2022 yılında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası aldı ve hakkında siyasi yasak kararı verildi. Bu karar, istinaf mahkemesinde beklemekte olup, onaylanması durumunda Yargıtay’a taşınacak. Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ilişkin bir ihalenin fesatla sonuçlandığı iddiasıyla açılan bir başka davada ise 3 ila 7 yıl arası hapis cezası talep ediliyor. Bu dosyada da yargılama süreci devam etmekte.
Ayrıca, İmamoğlu’nun Cumhuriyet Savcısı Akın Gürlek’e yönelik açıklamaları nedeniyle “tehdit” ve “terörle mücadele görevinde bulunan kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandığı bir dava daha bulunuyor. Bu dava kapsamında 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası ve kamu haklarından men edilmesi isteniyor. Aynı dönemde, bilirkişiler hakkında yaptığı açıklamalara dayanarak “bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla başka bir dava daha açıldı ve duruşmalar 12 Haziran itibariyle başlayacak.
Diploma geçerliliğiyle ilgili olarak başlatılan bir başka soruşturma ise 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yapılan yatay geçişin usulsüz olduğu iddiasına dayanıyor. İstanbul Üniversitesi, YÖK’ün raporuna istinaden İmamoğlu’nun diplomasını iptal etti. Bu soruşturma kapsamında resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla ifade veren İmamoğlu hakkında iddianame hazırlanması durumunda süreç yargı aşamasına geçecek.
İmamoğlu ayrıca çeşitli tazminat davalarıyla da karşı karşıya. 2019 yılında dönemin Ordu Valisi’ne yönelik açıklamaları nedeniyle para cezasına çarptırıldı. Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Akın Gürlek tarafından açılmış maddi ve manevi tazminat davaları da devam ediyor.