İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, Türkiye ekonomisinde yeni bir belirsizlik dalgasını tetikledi. Siyasi tansiyonun ekonomik dengelere etkisi tartışılırken, uzmanlar kurda baskı, faiz artışı, enflasyon riski ve yatırımcı güveninde zedelenme gibi zincirleme sonuçlar öngörüyor. Hafta sonu yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB), piyasalarda oluşabilecek dalgalanmalara karşı teknik toplantılar düzenledi. Ancak ekonomistler, yaşanan krizlerin artık sadece para politikasıyla yönetilemeyecek boyutlara ulaştığını belirtiyor.
Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Selva Demiralp, siyasi kriz nedeniyle iki yılda oluşturulan rezervlerin %38’inin sadece birkaç gün içinde satıldığını ve bunun Türk Lirası üzerinde yeni baskılar oluşturduğunu vurguluyor. TCMB’nin dövizi tutmak için artık daha yüksek faiz vermekten başka seçeneği kalmadığını belirten Demiralp, "Bu da ekonomi için yeni bir acı reçete anlamına geliyor" diyor.
İktisatçı Prof. Dr. Aykut Lenger ise CDS primlerindeki artışa dikkat çekerek, dış yatırımcı nezdinde Türkiye'nin ekonomik ve siyasi risk puanının yükseldiğini ifade ediyor. Lenger’e göre, bu durum döviz talebini artırarak kurda yukarı yönlü sert hareketlere yol açabilir, Merkez Bankası’nın elindeki araçlar ise bu süreci durdurmakta yetersiz kalabilir.
Eski TCMB Başkan Yardımcısı Fatih Özatay da benzer şekilde, siyasi krizin derinleşmesi halinde enflasyonun yeniden sıçrayabileceği, büyümenin durabileceği ve işsizliğin artabileceği uyarısında bulunuyor. Özatay’a göre, mevcut ekonomik programın raf ömrü, siyasal gelişmelere bağlı olarak hızla tükenebilir.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise istifa iddialarını yalanlayarak, "Görevimin başındayım, piyasaların sağlıklı işleyişi için gereken adımları atmaya devam edeceğiz" dedi. Ancak uzmanlar, dövize çevrilmiş mevduatlara ilişkin sosyal medyada yapılan çağrıların karşılık bulması halinde, sermaye çıkışlarının artabileceğini ve bunun da yeni bir finansal kırılganlık dalgasına yol açabileceğini belirtiyor.
Kısacası, İmamoğlu'nun tutuklanması sadece siyasi değil, ekonomik bir kırılmaya da işaret ediyor. Ekonomistlerin ortak görüşü şu yönde: Türkiye ekonomisi, güven, istikrar ve hukuk devleti ilkeleriyle desteklenmediği sürece; döviz, faiz ve enflasyon üçgeninde tekrar sıkışmaya mahkûm olabilir.