Avrupa Birliği (AB), Suriye’nin geleceği konusunda kritik bir adım atarak Brüksel’de düzenlenen yıllık Suriye konferansına bu yıl ilk kez Şam’ı davet etti. Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani'nin katılımıyla gerçekleşmesi beklenen konferans, ülkenin savaş sonrası döneme geçişinin önemli bir işareti olarak görülüyor. AB’nin Suriye’deki yeni yönetime uluslararası meşruiyet kazandırma sürecinde nasıl bir yol izleyeceği, toplantının temel gündem maddelerinden biri olacak.
Konferans, “Suriye’nin Yanında Durmak: Başarılı Bir Geçiş İçin İhtiyaçları Karşılamak” başlığıyla düzenleniyor. Önceki yıllarda sadece bölge ülkelerindeki Suriyelilere yönelik yardım projelerine odaklanan konferans, bu kez doğrudan Suriye'nin yeniden inşasına destek sağlamayı hedefliyor. AB’nin Esad rejimi döneminde uyguladığı yaptırımların geleceği de toplantıda tartışılacak konular arasında yer alıyor.
Türkiye’nin Talepleri ve AB’nin Yaptırım Politikası
Türkiye’yi konferansta Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz temsil edecek. Türkiye, toplantıya Suriye’ye yönelik yaptırımların şartsız ve takvimsiz şekilde kaldırılması talebiyle katılıyor. Ankara, ekonomik yaptırımların Suriye’nin istikrarı için temel bir engel olduğunu savunurken, ülkeye dönüşleri teşvik etmek amacıyla yeniden inşa sürecine kapsamlı mali destek sağlanmasını talep ediyor. Türkiye'nin gündemindeki bir diğer önemli konu ise Suriye'deki terör unsurlarının tamamen temizlenmesi ve güvenliğin sağlanması olacak.
AB, Suriye'ye yönelik yaptırımlar konusunda "adım-adım ve şarta bağlı" ilerleme politikasını sürdüreceğini belirtiyor. Ocak ayında AB dışişleri bakanları tarafından alınan karar doğrultusunda, Şubat 2025'te ilk gevşetme adımları enerji, ulaştırma ve finans sektörlerine yönelik gerçekleşti. Ancak AB’nin Suriye'ye uyguladığı silah ambargosu ve Esad rejimine yakın 318 kişiye yönelik yaptırımların devam edeceği belirtiliyor. Brüksel, Şam yönetiminin beklentileri karşılamadığı takdirde yaptırımları yeniden sıkılaştırabileceği mesajını veriyor.
Konferanstan Güçlü Destek Çıkabilir mi?
Geçen yılki konferansta Suriyeliler için 7,5 milyar euro yardım toplanmıştı. AB yetkilileri, bu yıl bağış miktarının daha da artırılmasını bekliyor. AB Komisyonu’nun Akdeniz’den Sorumlu Komiseri Dubravka Suica, Suriye’ye yardımları toparlanma sürecine yönlendirmekte kararlı olduklarını vurgularken, AB Komisyonu’nun Eşitlik, Hazırlık ve Kriz İdaresinden Sorumlu Üyesi Hadja Lahbib, “Bugün yeniden başlama, toparlanma ve yeniden inşa etme konusunda tarihi bir fırsatımız var” ifadelerini kullandı.
2011’den bu yana AB, Suriye ve çevresindeki Suriyeliler için 37 milyar euro’dan fazla yardım sağladı. Ancak Suriye’deki insani kriz devam ediyor. AB, Esad rejiminin devrilmesine rağmen ülkedeki istikrarsızlığın sona ermediğini ve uluslararası toplumun aktif desteğinin hayati önem taşıdığını belirtiyor. Toplantıya AB ülkelerinin yanı sıra ABD, Birleşmiş Milletler ve Türkiye’nin de dahil olduğu kırktan fazla ülke ve uluslararası kuruluşun katılması bekleniyor.
Suriye’nin ilk kez katılım sağladığı bu konferans, ülkenin diplomatik geleceği, yaptırımların seyri ve uluslararası toplumun Suriye’ye yönelik yaklaşımının nasıl şekilleneceği açısından belirleyici bir dönüm noktası olabilir.