İlk kez NASA tarafından 1960’lı yıllarda Apollo görevlerinde kullanılmaya başlayan Dijital İkiz teknolojisi, şirket verimliliğinin artırılmasını hedefleyen teknolojilerin -özellikle yapay zekanın- benimsenmeye başlamasıyla beraber adını daha sık duyurmaya başladı.

Dijital replikanın ötesinde, gerçek zamanlı veriler ile etkileşime geçerek riskleri henüz ortaya çıkmadan önlemeye ve fırsatları yakalamaya olanak sağlayan bir araçtan söz ediyoruz. Dijital ikizler sayesinde şirketler, ham veriyi fayda sağlayacak öngörülere dönüştürüyor, aynı zamanda da proaktif büyüme stratejileri geliştirebiliyor.

Pek çok büyük şirketin dijital dönüşüm stratejisinde yer alan “dijital ikiz” uygulamaları, çoktan CEO’ların gündemine yerleşmiş durumda çünkü dijital ikiz uygulamaları sayesinde şirketlerin tahmin etme kabiliyetleri gelişiyor ve bir nevi yapay zeka çıktılarındaki tahmin sapmalarının da önceden test edilmesine ve önüne geçilmesine yardımcı oluyor.

Hangi alanlarda kullanılıyor?

Enerji tüketimi;

Endüstriyel şirketlerde dijital ikiz uygulamaları enerji tüketiminin azaltılmasına yardımcı oluyor; gerçek zamanlı enerji tüketimi ve verimsizliğin tahmin edilmesine olanak sağlıyor.

Sağlık uygulamaları;

Oluşturulan gerçek zamanlı replikalar ve simülasyonlar sayesinde ilaç kullanımının yan etkileri test edilebilirken aynı zamanda tanı konulmasında da fayda sağlıyor.

Tedarik zincirleri;

Blokzinciri teknolojisiyle son derece uyumlu olan tedarik zinciri süreçlerinde dijital ikiz uygulamalarının entegre edilmesi, süreç optimizasyonu, sürdürülebilirlik tahminleri ve tedarik zincirinin güçlendirilmesini mümkün kılıyor.

Akıllı şehirler;

Trafik akışının düzenlenmesinden altyapı yönetimine ve hatta doğal afetlerle mücadeleye kadar pek çok alanda dijital ikiz uygulamalarının fayda sağladığını görüyoruz.

Tarım;

Küresel ısınmanın etkilerini azaltmak ve verimliliği artırmak amacıyla çok önemli olan akıllı tarım uygulamalarında dijital ikiz entegrasyonunun yapılması kaynak tüketimini azaltarak tarımsal üretime katkı sağlıyor.

Olasılıksal modellemeler ile senaryo analizi yaparak verimliliğin artırılmasına yardımcı olan dijital ikiz uygulamalarının şirketlerin yatırım stratejilerinde yer almasının büyük bir avantaj yaratacağını, CEO’ların karar süreçlerinde destekleyici olacağını söyleyebiliriz. Özellikle de kişisel veri ihlallerinin ve ticari sırların korunmasının önüne geçmek üzere oluşturulan “kapalı devre” yapay zeka uygulamalarında dijital ikiz “testlerine” önem verilmesi potansiyel risklerin önüne geçilmesi ve yatırım kararlarının uygunluğunun onaylanması açısından önemli olacaktır.”

Burcu Tümer