Hollywood sinemasının orta yaş ve üstü kadın oyunculara karşı tutumu, tarihsel olarak oldukça sınırlayıcı olduğunu hepimiz biliyoruz. Uzun bir süre boyunca, 40 yaş üstü kadın karakterler ya cadı veya kötü niyetli yaşlı figürler olarak sunulmuş ya da “gençliğe özenen, dışlanmış” tiplerle özdeşleştirilmiştir. Filmlerde sıklıkla gördüğümüz, “genç ve güzel kadına zarar vermeye çalışan hasetli yaşlı kadın” klişesi, tam da bu bakış açısının bir yansımasıydı. Böylece, yaş alan kadın oyuncuların sektördeki rolü ya tamamen yok sayılmakta ya da kesin ve negatif bir stereotipe indirgenmekteydi.
Bu stereotipik yaklaşım, “yaşlı” ama bakımlı ise cadı ya da kötü karakter, bakımsız ya da kendi hâlinde ise gençliğe özlem duyan zavallı olarak kodlanma şeklinde, çeşitli kalıplarla kendini gösterdi. Özellikle masal uyarlamalarında dahi, yaşlı kadınların gençlerin kanını içerek genç kalmaya çalışmalarından tutun da kıskançlık yüzünden cinayet işleyen kötücül karakterler olmalarına kadar uzanan bir temsil biçimi benimsendi.
Öte yandan, erkek oyuncular aynı yaş sınırına geldiğinde onlara “üstat” sıfatı yakıştırılır; deneyimli, güçlü ve hâlâ talep gören aktörler olarak beyaz perdede yer almaya devam ederler. Kariyerlerinin bu dönemi, sıkça “prime” olarak nitelenerek, başarılarının doruğunda oldukları mesajı verilir. Yanlarında ise genellikle genç, alımlı ve “yenilik” katan kadın yıldızlarla boy göstermekten geri durmazlar. Bu ikili standart, Hollywood’un yaşa dayalı cinsiyetçi tutumunu açık bir biçimde ortaya koymaya çok uzun yıllar devam etti.
Ancak son yıllarda bazı yapımlarla birlikte “sektörde bir değişimin sinyalleri görülmeye başlanmış olabilir mi?” tartışmaları ortaya çıktı. Nicole Kidman’ın Babygirl filmindeki cesur CEO performansı ya da Demi Moore’un The Substance’da canlandırdığı, sektörde gençle kıyaslanarak değersizleştirilen bir oyuncu portresi, Ted Lasso dizisiyle yıldızı parlayan 50 yaşındaki Hannah Waddingham da güçlü, zeki ve çok katmanlı bir karakterle ekranlara gelmesi bu değişime örnek gösteriliyor. Bu roller, kadınların yaş almasının onların değerini düşürmediğini, aksine hikâyelerin daha zenginleşmesine imkân tanıdığını kanıtlar nitelikte.
Ödül sezonlarına baktığımızda, özellikle kadın oyuncu Oscar adaylarının yaş ortalamasında yükseliş gözlemlenmesi, geleneksel ön yargıların kırılmaya yüz tuttuğuna işaret ediyor. Nitekim, yakın dönemdeki adaylar arasında 40 yaş üstü isimlerin artması ve hatta 50’li, 60’lı yaşlarında olan yetenekli kadınların eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanması, sektörün belki de sonunda kendi geç kalmış günah çıkarmasını yaptığını düşündürüyor. Michelle Yeoh’un 60’lı yaşlarında Oscar kazanması veya Jodie Foster’ın Altın Küre töreninde “bu yaşta kabul görmek ve böylesine bir toplulukla bir arada olmak harika” minvalindeki sözleri, değişimin yalnızca bir istisna olmadığını gösteriyor.
Kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmaları profesörü Jennifer Berry, yaş almış kadın bedenlerinin ve hayat deneyimlerinin ekranda gerçekçi bir biçimde yansıtılmasının önemini vurguluyor. Yönetmen Coralie Fargeat, The Substance ile Hollywood’un yaş ve cinsiyet eşitsizliğini korku türünün sınırlarını zorlayarak hicvediyor. Aynı şekilde, Gia Coppola’nın The Last Showgirl filmi, Pamela Anderson’ın canlandırdığı Shelly karakteri üzerinden, artık “pazarlanamaz” görülen bir kadının yaşadığı hayal kırıklığını anlatıyor ve bu temaya sanatın eleştirel bir diliyle yaklaşıyor.
Tüm bu örnekler, Hollywood’un yavaş da olsa geçmişe bir perde çekmeye ve yeni bir döneme adım atmaya hazırlandığının işaretleri olabilir. Kadın oyuncuların, özellikle 40 yaş üstü kesimin, artık tekdüze kötücül veya acınası tiplemeler yerine çok daha derinlikli karakterlerle kendilerine yer bulmaları sevindirici. Elbette, bu dönüşümün kalıcı olup olmayacağını zaman gösterecek. Fakat giderek çeşitlenen hikâyeler, artan temsil ve usta kadın oyuncuların hak ettikleri takdiri kazanması, sektörün nihayet toplumsal cinsiyet ve yaş konusunda daha adil bir yaklaşıma evrildiğine dair umut verici bir işaret olarak okunabilir.
Melis Özyurt
Kaynakça:
Demi, Jodie and Nicole: is Hollywood finally ready to recognise complex female characters over 40? - Natasha Ginnivan
The Renaissance of the Middle-Aged “Popcorn Actress” Is, Ironically, So Meta - Meg Walters