Selman Nacar’ın ikinci uzun metraj filmi “Tereddüt Çizgisi”, bireyin ahlaki ve etik ikilemlerini, toplumun adalet algısıyla çatışan bir eksende ele alan etkileyici bir yapım. Minimalist anlatı yapısı ve karakterlerin derinlikli psikolojik çizimiyle film, izleyiciyi sade görünen bir hikâyenin karmaşık sorgulamalarına davet ediyor.
Film, hukuk fakültesinde asistan olan ve etik bir kararın eşiğinde bulunan Canan karakteri üzerinden ilerliyor. Canan’ın, stajyer avukatın temsil ettiği bir davada gerçeği ifşa etmek ile tarafsızlığını korumak arasındaki sıkışıklığı, bireysel ahlakın toplumsal yargılarla çatıştığı noktayı temsil ediyor. Film, adaletin salt bir hukuk kavramı olmadığını, aksine bireyin vicdanında yankı bulan bir dinamik olduğunu vurguluyor.
Canan’ın hikâyesinde izleyici, hukukun şekilci yapısıyla insanın ahlaki çıkmazları arasındaki çatışmayı deneyimliyor. Film boyunca, adalet arayışının bireyde yarattığı etik çatışmalar, minimal bir çizgide şekilleniyor.
Nacar’ın filmdeki minimalist yaklaşımı, sadece anlatım dılıyla değil, sinematografi aracılığıyla da hissediliyor. Film, uzun plan sekanslarla bireylerin iç dünyasının karmaşıklığını ve çıkmazlarını izleyiciye aktarmayı başarıyor. Mekân tercihleri de bu minimalist estetiği destekliyor: Soğuk ve nötr tonlardaki mahkeme koridorları, karakterlerin duygusal yıkımlarına ayna tutarken, Canan’ın yaşamsal alanları, onun içsel çelişkilerini ortaya koyan bir fon yaratıyor.
Canan, bireyin sistem içindeki yerine dair kapsamı bir analiz sunan kompleks bir karakter. Hukuk sisteminin içinde olan birinin, adalet kavramına dair yaşadığı etik ikilemler, onun şekillenmesine öncülük ediyor. Canan’ın sessiz direnişi, toplumun kadın karakterlere dayattığı çıkmazları da gözler önüne seriyor.
“Tereddüt Çizgisi”, seyirciyi etik ve hukuki soruların tam ortasına bırakıyor. Gerçekleri üzerine örtmek, hukukun nesnelliğini korumak adına doğru mudur? Yoksa birey, toplumsal adalet için bazı bedeller ödemeyi göze alıp ahlaki sorumluluğunu mu yerine getirmelidir? Film, bu soruların kesin cevaplarından kaçınarak, izleyiciyi bu çıkmazlarla baş başa bırakıyor.
Selman Nacar’ın “Tereddüt Çizgisi”, toplumsal adalet kavramının bireydeki yankısını, minimalist bir anlatımla ortaya koyuyor. Ahlak ve hukuk arasındaki çatışmanın çizdiği şekilleri, Canan karakteri üzerinden ele alarak, izleyiciyi kendi etik çıkmazlarıyla yüzleştiriyor. Bu yapım, yalın ama derin anlatımıyla modern Türk sinemasının dikkat çeken örneklerinden biri olma niteliğini taşıyor.