Uzaktan Çalışma Sanatı
Uzaktan çalışma, birçok farklı sektördeki çalışanlar için popüler bir seçenek haline geldi. Sabit bir bina, sabit bir ofis yerine uzaktan çalışma modelinin, çalışanlara çeşitli avantajlar sağladığı artık su götürmez bir gerçeklik olarakkarşımıza çıkıyor. Uzaktan çalışmanın avantajlarını gözden geçirmek için zaman ayırarak, bu seçeneğin kariyer hedeflerinize ve tercih ettiğiniz yaşam tarzına uygun olup olmadığına karar vermek için doğru zaman sizce de gelmedi mi?
Şimdi, potansiyel olarak, sadece işin hangi bölümlerinin ofiste ve hangilerinin evde yapıldığını yeniden düşünmenin değil, aynı zamanda çalışma hayatımızı nasıl düzenlediğimize dair bazı temel soruları sormanın zamanıdır. Özellikle pandemi sonrası, herkes için çok şey değişti ve hepimizin işlerimizde ve ofis hayatımızda neyin işe yarayıp neyin yaramadığını düşünmek için bolca zamanımız oldu. Bu gerçeklik, ofise dönüşün sadece her zamanki gibi işe dönüş olmaması gerektiği anlamını da su yüzüne vurmuş oldu.
Bazı şirketler “The Great Resignation”a burun kıvırmaya ve çalışanların ofise geri gelmesi konusunda ısrar etmeye devam ederken, iş dünyası guruları yazının çoktan iş hayatı duvarlarında yerini aldığı konusunda çok netler ve bu yazı bizlere ‘Uzaktan çalışma kalıcıdır.’ diyor. Uluslararası önde gelen araştırma kuruluşlarından Ladders öngörülerine göre, özellikle Amerika’da başlayıp dünyaya yayılan sessiz istifaların tüm profesyonel iş çevrelerinde 2022 sonu itibari ile %25 gibi ciddi istatistiki değerlere ulaşması ardından, 2023’te de uzaktan çalışma modeline geçiş için bu sessiz istifalar artmaya devam edecek. Bu iş yapma modellerindeki momentum değişikliği İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana teknoloji dünyasındaki akıllı telefon ve ekran bağımlılığı bir yana koyulursa en büyük toplumsal davranış değişimi olarak tanımlanıyor.
Uzun süren pandeminin son yılı olarak yaşadığımız 2022’ye girerken, iş yaşamında çalışanların tükenmişlik hissi tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. American Psychological Association’ın Work and Well-Being anketine göre, 1.501 çalışanın %79’unun mevcut işleriyle ilgili stres yaşadığını ortaya koydu. Beş çalışandan üçü işle ilgili stresin iş yerlerinde ilgi, motivasyon ve enerji eksikliği yaşamalarına neden olduğunu söyledi. Toplam %36’sında bilişsel yorgunluk, %32 duygusal tükenme ve %44 fiziksel yorgunluk değerlendirme başlıkları arasında yer aldı. Araştırmaların sonuçları, çok değil pandemi hayatımıza girmeden önce, 2019’a göre %38’lik bir sıçrama gösterdi.
Covid 19 pandemisi, uzaktan çalışmanın toplumsal olarak benimsenme hızını kesinlikle artırmış olsa da, gerçek şu ki uzaktan çalışma modeli gelişen teknoloji ve kaynakların tüketilmesi gibi parametrelerin etkisiyle zaten popüler bir trend haline geliyordu.
Ortak çalışma alanları, açık ofisler, süreli kullanımlı ortak yerleşkeler, tümü pandemiden önce iş alanları olarak kullanılmaktaydı ve bu esnek çözümlerden yararlanan artan sayıda dijital göçebe ve uzaktan çalışanla birlikte tümü ihtiyaç duyulduğunda sunulur hale gelmişti.
2023’e geldiğimizde ise uzaktan çalışma artık bir norm haline geldi ve ana akımda yaygın olarak bir demirbaş olarak kabul edildi. Artık iş arayan çalışanlar ya da teklif götürülen aranan yöneticiler dahi, çalışma modelini önemsenen iş kriterlerinin en başına koyuyor.
Pandemi öncesinde birçok işletme, çalışanlarının evden çalışmasına izin verme konusunda tereddütlüydü. Bazıları çalışanlarının gözetimsiz çalışacaklarına güvenmiyordu, diğerleri üretkenliğin düşmesinden korkuyordu ve daha fazla işletme, uzaktan çalışma kurulumuna izin verecek sistemleri uygulamak için harcayacağı zaman ve parayı yatırmaya istekli değildi.
Artık, artan sayıda çalışan ofiste çalışmak yerine çalıştıkları saatler için evlerinin rahatlığında zaman çizelgeleri sunmaya başladığından, bunların hepsi değişti.
Pek çok işletme, hibrit olarak ifade ettiğimiz zaman zaman veya haftanın belirli günleri için evden çalışma fikrini benimsemeye başlarken, uzaktan çalışanların sayısı bugün olduğu gibi değildi. Pandemi salgını, birçok işletmeyi kapılarını kapatmaya ve uzak bir kapasitede faaliyet göstermeye zorladı. Pandemi nedeniyle birçok işletmenin uzaktan çalışmayı benimsemekten ve bu yeni iş yapma biçimini kolaylaştıracak sistemler kurmaktan başka seçeneği kalmamış oldu.
Pek çok işletme pandemi sırasında büyük zarar gördü ve şirketlerini tekrar yoluna sokabilmek için aktif olarak genel giderlerini azaltmanın yollarını aramayı hala sürdürüyor. Bir başka değerlendirme noktası ise, uzaktan çalışma modeliyle, işletme sahipleri pahalı ofis kirası ödemekten, ofis mobilyaları ve ekipmanı satın almaktan ve ofis malzemeleri satın almaktan kurtulabiliyor. Ayrıca bina bakımı, temizlik maliyetleri ve gerçek mekanda faaliyet gösteren bir işi yürütmekle ilgili diğer maliyetlerden de tasarruf edebiliyor. Aslında pek çok işletme, ilerleyen zamanlarda şehir merkezlerindeki üçüncül işletmeler için bir endişe kaynağı olan uzaktan çalışmanın maliyet faydalarını fark etmeye başlıyor.
Çalışan Memnuniyetinin Kritik Rolü
Dünyanın her yerinde sosyolog ve psikologlar teneke takan arabalar gibi hergün aynı şeyleri tekrar etmeye ve seslerini duyurma çabalarını sürdürüyor. Çalışanlarınız iş programlarında daha fazla esnekliğe sahip olduklarında, iş dışındaki zamanlarında daha başarılı olabilecekler. Çalışanların hergün aynı saatlerde trafik çilesi, bir yerlere yetişme gerginliği ile işe gidip gelmek zorunda kalmayarak geri kazandıkları zaman, kişisel hedeflere odaklanmak, aileyle zaman geçirmek, egzersiz yapmak veya çalışanlarınızın hayatına neşe katan başka herhangi bir şey yapmak için kullanılabilir. Çalışan onca insan, ofis dışındaki yaşamlarında daha mutlu olduklarında, işteyken daha mutlu ve üretken olabileceklerdir.
Araştırmalar, evden çalışan çalışanların kurum içinde çalışanlardan yüzde 40 daha üretken ve yüzde 35 daha verimli olduğunu gösteriyor. Durumun böyle olması uzaktan çalışma modelinin benimsenmesi ve yeni norm haline gelmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.
Günümüzde, dünyadaki her on işletmeden üçü çalışanlarının uzaktan çalışmasına izin veriyor, ancak daha fazla işletme uzaktan çalışmanın avantajlarını benimsedikçe ve ekiplerinin hareket halindeyken uzaktan çalışmasına izin verecek stratejiler uyguladıkça, bu rakamın önümüzdeki yıllarda artması bekleniyor.
Uzaktan çalışma denilince verilecek en spektaküler örnek; Twitter’ın yeni sahibi ve CEO’su Elon Musk şirket bünyesinde devam eden maliyet azaltma önlemlerinin bir parçası olarak, Seattle ofislerini ve Singapur yetkili birimleri kapatarak çalışanlarına uzaktan çalışmaları talimatını, uzaktan çalışanların yalnızca “çalışıyormuş gibi davrandığını” iddia etmesi ile Kasım ayı başlarında Twitter’ı devraldıktan sonra uzaktan çalışmayı yasaklaması ve hatta birçok işten çıkarma örneğinin yaşanması ile gündemi epey meşgul etti. Ama sonuç olarak halka açık bir özür ile işten çıkarılan kritik konumları ile değerlendirilen çalışanlarına tekrar Twitter’ın büyük ‘Musk’ kollarını açmak zorunda kaldı.
Uzaktan çalışmayı uyguladıktan sonra performansın arttığını gören şirketlere, bu iyileştirmelerin gerçek kaynağının ne olduğunu araştırmalarını öneririm.
Mesai saatleri dışında e-postaları özenle yanıtlayan bir çalışanınız varsa, “uzaktan çalışma seçeneği ve kendi zamanını yönetmek için tam özerkliğe” rağmen, iş ilanınız onları ilk etapta cezbetmesine rağmen, bundan sıkılırsa ve ayrılırsa şaşırmayın. Mevcut iş ortamında önemli olan iş modeli değil, onu nasıl uyguladığınız ve çalışan memnuniyetini artırıp artırmadığınızdır.
İş dünyası liderleri için, ‘Büyük İstifa’ sırasında kendi şirketimin çalışan sayısını üçe katlamasına yardımcı olan tavsiyeler ise:
- Dürüst, kapsayıcı tartışmalar yapın. Nabzınızı kontrol edin ve unutmayın ki çalışanların misilleme korkusu olmadan akıllarından geçenleri söyleyebilmeleri çok önemlidir (örneğin, uzaktan çalışmanın zorluklarını, yönetimin bunları herkesi ofise geri dönmeye zorlamak için bir sinyal olarak yorumlayacağından endişelenmeden paylaşın).
- Bir zaman izleme yaklaşımı kullanın. Zaman izleme, hem uzaktan hem de ofis içi çalışanların tam olarak ne kadar çalıştıklarını ve ne zaman ara vermeleri gerektiğini görmelerine yardımcı olabilir. Açık sınırlar koyar, sorumluluk getirir ve tam çalışma esnekliği sağlar.
- Şirket avantajlarınızı güncelleyin. Bir pingpong masası artık çalışanlarınızı mutlu etmek için yeterli değil. Ancak, ücretsiz terapi seanslarından akıl sağlığı günlerine kadar zihinsel sağlık girişimleri, masadaki riskler haline geliyor.
Çekinmeden sorarsanız beyaz yakalı dostlarımızın çoğunun psikolog kapısını aşındırdığı ve kendilerinin hayat enerjisi yoksunluğunu giderip eski neşelerini nasıl tekrar kazanırım sorularına yanıt aradığını görebilirsiniz.
Uzaktan çalışanlar ve yüz yüze çalışanların her biri, işteki mutlulukları hakkında düşünürken biraz farklı bir değer önceliğine sahiptir ve bu da onların farklı iş düzenlemesi seçimlerini açıklamaya yardımcı olur.
Örneğin, özerklik arzusu, yüz yüze çalışanlara göre uzaktan çalışanlar için daha önemlidir ve çalışanların ofise gelmesini gerektiren işlere kıyasla, kendi kendine seçimin bir kısmını uzaktan yapılabilecek işlere yönlendiriyor olabilir.
Tartış, dinle ve deney yap; hepsini uzun vadeli bir bakış açısıyla yap çünkü son yılların en popüler deyimlerinden birini ödünç alırsak gülümseyin, işte bu yeni normal dediğimiz canavar!
Sonuç olarak, 2023 yılının özellikle ülkemiz için karanlık başlayan bu ilk aylarında dünya genelinde yayılan bir yaklaşımla kıdemli şirket yöneticileri, çalışanları ofise geri döndürmeye ikna çabalarını desteklemek adına son bir girişimde bulunmak için büyük olasılıkla ekonomik gerilemeyi kullanacaklar. Nispeten geleneksel olarak niteleyebileceğimiz bu yöneticilerin ileride kısa bir ekonomik yavaşlama beklentisiyle ellerini ovuşturduklarını hayal etmek mantıksız, ancak çalışanları ofise geri getirmek için kaldıraç olarak daha yumuşak bir iş piyasası kullanmak popüler bir strateji olabilir. Ancak dünya genelinde şirketlerin vazgeçemeyecekleri üst düzey yetenekler çoktan kararını vermiş durumda. Evirilen insani beklentiler ve haklar ve hatta sosyal medya baskısı ve farkındalığı ile eskinin patronları bugünün akım uygulayıcıları konumunda. Özetle patronların temelli ofise dönüş hayalleri, tüm çalışanları en geç saat 8:55 civarında güvenlik kartlarının ard arda giriş kuyruğunda o ding dong ses sevdaları olsa bile yeteneği ve iş yapabilme kabiliyeti yüksek olan çalışanlar bu karar düdüğünü de elinde tutanlar.
2023 yılının karanlık atmosferinde hayata tutunmaya çalışan bütün çalışanlar için bu negatif atmosferi kıracak her türlü müdahale şirketlere finansal kaldıraç etkisi olarak geri dönecektir. Kişisel zamanın kıymetinin hissedilir şekilde arttığı yeni dünya düzeninde özgür zihinler en ihtiyacımız olan işgücü kaynakları olacaktır. Çalışkan olmanın, üretebilmenin, çalışmanın mesafelerle engellenemediği gerçeği ile dijital çağda geleceği yönetebilen şirketlerin artması ve böylelikle daha mutlu, umutlu çalışanların artması bu karanlık zamanlara bir ışık olacaktır.
Bu yazıyı paylaş: