Tomorrow

Joshua Ağacı ve Emekçi Kadınlar

Joshua Ağacı ve Emekçi Kadınlar

Botanik literatüründeki adı Yucca brevifolia olan ‘Joshua Tree’ ünlü müzik grubu U2’nun inşa ettiği kimliği ile benim favori ağacım olmuştur.  Sevenleri bilir, grubun en çok satan albümü olma özelliğini koruyan Joshua Tree aslında müziği kadar ruhu ve savunduğu fikirleri, bir anlamda yaptığı başkaldırı ile ölümsüzleşmiştir. Bir yandan Amerikan rüyası hikayeleri anlatılırken, bu albüm Amerika’nın çöllerinde, bomboş, açık alanlarda yazılan hikayeler ve kışkırtıcı, sorgulayıcı söylemleri ile dikkat çekmişti. Özgürlüğün birileri tarafından verilebilecek bir şey olması düşüncesini yıkmaya cüret ederek, içten gelen bir özgürleşme fikrini inşa eden düşünürlerin belki de bir yüzyıl sonra sesi olan bu albüm, bir yandan da  “ötekileştirilenlerin” sesi olarak büyük kitlelere ilham vermiştir.

Kendi döneminin ilk ve en cesur kalemi olan kadınlarından Simone De Beauvoir’ın “ötekileştirme” üzerine notları da aynı çığlığı taşıyordu. Normları sorgulayan, normların dışındakileri ötekileştiren düzene bir çağrı yaparken ironisinde “kadın ötekidir” diyerek başkaldırısını ifade etmişti. Politik olarak yüklü, ruhen bilinçli, kültürel olarak kararsız bir hikaye olan ötekileştirme bugün hala toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden hem kültürel hem de politik kaygılarla derinleşmeye devam ediyor. Tarihsel süreçte toplumsal olarak üretilmiş sayısız üründen biri olan “toplumsal cinsiyet”, sıfat olarak gördüğümüz bu iki kelimenin çok ötesinde yakıştırıldığı özneyi nesneleştiren acımasız bir güce sahip. Aslında kadın ve erkeğin biyolojik farklılıklarından bağımsız, toplumsal olarak inşa edilmiş, algıda var olan farklılıklar bütününden ibaret olan toplumsal cinsiyet temelde biyolojinin kodladığı maddi bedenlere manevi anlamlar yükleyerek onları kültürel olarak ayıran, üretilmiş rol ve sorumlulukları kapsayan bir fenomen. Bugün dördüncü sanayi devrimi ile başlayan ve teknolojinin gelişimi ile fiziksel güçten öte bireyin yetkinliklerine dayanan üretimde ve işgücünde kadın yada erkek olmak bir özellik olmayı kaybetmişken, eğitimde, kültürde, sanatta, bilimde, adalette.. her alanda istisnasız ülkemizin gelişimine katkı sağlayan kadınları desteklemek yerine hala bu ayrımcılık fenomenine tutunmaya çalışmak düşündürücü ve üzücü. Çölde hayata tutunan, hem hayatta kalan hem de yaşama can katan bu Joshua Tree gibi kadınların, içten gelen özgürleşme ile güçlenmesi ile yazacakları çok hikaye var. Geleceğin en güzel hikayelerinin kahramanlarından olacak emekçi kadınların, bugün kendi kimliğini inşa etme cesaretini gösteren genç kızlar olacağını unutmamalıyız.

Temsil mühimdir, mühimden de öte.. temsil fark ettirir, fark yaratır, ilham verir, cesaretlendirir. Aynen Joshua Tree gibi her koşulda, her baskıya, ideolojiye, inanışa, kültürel kodlara rağmen dik durmayı başaran kadınların varlığı kadar, varlığının gösterilmesi de mühimdir. Sadece iş dünyasında değil, sanatta, sporda, bilimde ve hayatımıza dokunan üretimin olduğu her alanda kadının temsili mühimdir. Toplumsal kalıp yargılarını, ideolojileri, fikirleri, alışkanlıkları, düşünme şekillerini, kabulleri yeniden sorgulama yolunda ve kadının kimliğini inşa etme yolunda örneklere ihtiyacımız var. Sadece örneklere değil, örneklerin daha çok sesini duymaya, daha çok görünürlüğüne ihtiyacımız var. Kadınların kaleminin korkmadan yazmaya devam etmesine, mühendislik fakültelerinde okuyan genç mühendis kadın adaylarının mesleklerine sıkı sıkıya tutunmasına, girişimci ruhlu kadınlarımızın cesaretlerini yitirmemesine, tepe yönetime aday başarılı iş kadınlarının yüreklendirilmesine belki de en fazla örnekler, rol modeller destek olacaktır.

Yucca brevifolia adı ile de anılan Joshua Tree çok zorlu koşullara dayanarak 150 seneye yakın hayatta kalabilen ve daha önemlisi vahşi hayatta ve doğada canlılara hem gıda hem de korunma sağlayan, kalender ve çok güçlü bir ağaçtır. Her şeye rağmen ayakta ve hayatta kalan Joshua Ağaçları emekçi kadınlara 8 Mart vesilesi ile bir kez daha teşekkür edelim.  Dünya emekçi kadınlar günü kutlu olsun…

Çok teşekkürler,
Dr. Çağla Gül Şenkardeş

Bu yazıyı paylaş: